Bayrak Yürekli Şair Arif Nihat Asya

Bayrak Yürekli Şair Arif Nihat Asya

Arif Nihat Asya Türk şiirinin en önemli şairlerinden birisidir kuşkusuz. “Bir Bayrak Rüzgâr bekliyor”, “Dualar ve Âminler” unutulmaz iki kitabıdır. Nesirlerinin tadı bambaşkadır. Yazdığı Naat kanaatimizce hâlâ aşılamamıştır.

Kökler ve Dallar (1964), Kıbrıs Rubaileri (1964), Basamaklar (1971), Fatihler Ölmez (1976), Yerden Gökten (1976), Ses ve Toprak (1976), Takvimler (1976)…”; “Yastığımın Rüyası(1930), Ayetler(Kanatlarını Arayanlar)(1936), Kanatlar ve Gagalar(1945), Terazi Kendini Tartamaz(1967), Ayın Aynasında(1976), Kubbeler(1976), Sevgi Mektupları….” gibi onlarca unutulmaz esere imza atmıştır.

Biz bu bayrak yürekli büyük millet şairini vefatının 45. senesinde nükteleriyle anmak istiyoruz:

Arif Nihat Asya, öğretmen kökenli şairlerimizdendir. Adana Erkek Lisesi’nde, Malatya Lisesi’nde (müdür olarak), Edirne Lisesi’nde, Ankara Gazi Lisesi’nde ve Lefkoşa Erkek Lisesi’nde Edebiyat Öğretmeni olarak görev yapmıştır. Adana ve çevresinde çok sevilen Asya, Demokrat Parti’den Seyhan (Adana) milletvekili seçilmiştir.

Şiir şölenlerinde “İster ada göre çağırın, ister soyada göre. Nasıl olsa birinci olarak ben çıkacağım kürsüye” dermiş Arif Nihat Asya.

Arif Nihat, hazırcevap bir insandı. Zamanın Millî Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel, Malatya’da okulları geziyor. O vakitler Arif Nihat Asya da Malatya’da bir lisede müdürlük yapıyor. Tabiî ki birbirini çok iyi tanıyorlar. Çünkü Yücel, bakanlığının yanında yazar olarak da kendini kabul ettirmiş bir isim… Fakat ikisi de farklı düşüncelerin temsilcileri… Bakan, okulun durumunu beğenmiyor: “Bu ne biçim okul; okuldan çok hapishaneye benziyor.” diyor. Asya cevabı yapıştırıyor: “Efendim ben bu okul yapıldıktan sonra geldim. Yoksa siz beni buraya hapishane müdürü diye mi gönderdiniz?” Bakan Yücel çok kızar ama belli etmez. Arif Nihat’ı bırakmaya hiç niyeti yoktur. Aşağılamaya devam ederek eleştirilerini giyimine yöneltir: “Hoca o ne biçim kıyafet… Paçaların çamur içinde…” der. Asya kızar, hatta köpürür. Şu kinayeli cevabı verir: “Sayın Bakan!.. Çek ağzını paçalarımdan.” daha sonra müdürlükten alınarak Türkçe ve Fransızca öğretmeni olarak görevlendirilir.

Nükteleri meşhurdur onun. Eşi Servet Hanım, Kimya öğretmeniydi. O zamanlar onlu not sistemi geçerliydi. Servet Hanım’ın öğrencileri, hocalarını Arif Nihat’a şikâyet etmişler. Bir ilâ beş arasında not verdiğini, beşten yukarı not alamadıklarını, oysa kendisinin genelde beşten aşağı not vermediğini belirttiler. Bunun üzerine Asya şu nükteli cevabı verir: “Biz aile meclisi olarak karar aldık. Birden beşe kadar notlar eşimin, beşten yukarıdakiler de benim!..”

Arif Nihat Asya, 05 Ocak 1975’te Ankara Numune Hastanesi’nde öldü. Son günlerinde yakınları onu terk etmişlerdi. Her idealist gibi o da yalnız öldü ama ne gam! Peygamber âşığı bu büyük şair ardında ölümsüz kitaplar bıraktı.

Türk şiirinin yerli ve millî Arif Nihat Asya’yı biz daha çok “Bayrak Şairi” olarak tanıdık. Pek çoğumuz bu şiiri ezbere okudu. Onu 1975 senesinde 5 Ocak’ta öbür dünyaya yolcu ettik. Şu tevafuka bakın ki 5 Ocak onun Adana’da Bayrak şiirini yazdığı gündür. “Fatihalarla, Yasinlerle anıyoruz” Arif Nihat Asya’yı.

 

bir yorum bırakın